27 Ocak 2014 Pazartesi

Sordum!.

Sordum, AŞK'ın sırrı nedir ?
Dedi: Yâr'da yok olmaktır..
Sordum, Yârin isteği nedir ?
Dedi: Samimi olmaktır..
Sordum, samimiyet nedir ?
Dedi: Hep yâre bakmaktır..
Sordum, bu nasıl olacak ?

Dedi: Nefsi bırakmaktır..
Sen ve Ben gafletini aşıp,

"BİZ" olanların rızkıdır AŞK.....

Hz.Mevlana

Pazartesi Eğlencesi "92"

Pazartesi Halleri
İyi fikir
Çiftte sevgi
Günün Duası
Annesinin neşesi
Günün Sözü
Şuanda nerede olmak isterdiniz?
Hayattan bir kare
Babasının neşesi
Oğlumsuz olmaz

21 Ocak 2014 Salı

Biraz Burçlar



KOÇ: 
İnsanın hayatına bir Koçun gelişi de gidişi de muhteşem olur.
Sen bildiğini yaparsan Koçta bildiğini yapar zararlı çıkarsın! Bildiğini değil Koçun dediğini yap! Koç bir şey Diyorsa vardır bildiği
Öfkesini ve Aşkını gözlerinden okuyabilirsin bir Koç Kıskandığı zaman
Her Koçun kendine has bir Tarzı vardır. Bir Koç Başka bir Koç insanına benzemez. Her Koç tek yaratılmıştırBir Koçu heyecanlandırabiliyorsa Aşkın helal olsun sana!!!..
Bir Koç kafası bozukken uyuyamaz…
Hak edene canını verir ama hak etmeyene saçının telini vermez bir Koç!
Hak ve adalet anlayışı yüzeysel algılayan ve sığ düşünen insan aklının ötesindedir.. herkes anlamaz zira o da açıklama gereği duymaz.. adildir o bunu net bilir. Kimseyi sahiplenmez, ona sahip olunmaz.

BOĞA:
Bir Boğa kendisine sorulmadan yapılan işe sinir olur
“Ben demiştim” demekten bir Boğa hiç hoşlanmaz ama insanlar her zaman demek zorunda bırakır Boğayı
Hayallerinin peşinden koşar bir Boğa! Koşarken kimi zaman düşer hatta bazen yaralanır… ama ne koşmaktan nede hayallerinden vazgeçer
Huyuna gidersen Melektir her Boğa! Huyuna gitmezsen Dünyanın en ters insanlarından biridir. Alır cevabını oturursun
Genelde kafaya takmaz bir Boğa hiç kimseyi. Bir Boğa seni kafaya takacak kadar çok düşünüyorsa şunu bil; gerçekten seviliyorsun
Bir Boğa sinirlendiği zaman; açar ağzını yumar gözünü
Dinlemeyi sever bir Boğa ama kendi derdini kolay kolay kimseye anlatamaz
Bir Boğaya “Uyu” dersen; İnadına sabaha kadar oturur
Bir Boğa kendisine dil uzatanın dilini kopartır

İKİZLER:
Bazı insanları dövmek gelir bir İkizlerin insanının içinden. ama çar çakal için efendiliğini bozmaz
Hayatı son ses yaşar ikizler! Hiç bir ritmi kaçırmadan, Kalbinin ritminden başka hiç bir sese kulak asmadan
Karıştırmadan kurcalamadan seveceksen sev bir ikizleri… Bu güne kadar onu karıştıran insanlar onu hep kaybetti
İkizlerin canı bazen birini dövmek ister
Tanımadan bir İkizler insanını yargılama
Gerçek olan bir şey varsa; oda bir İkizlerin aşkının tutku dolu olduğudur.
Cin gibidir İkizler… Canını sıkanı fena çarpar
Özlediği insanı görmek için her şeyi göze alır İkizler

YENGEÇ:
Bir Yengeç seni beğeniyorsa bu sende iş var demektir! Kolay kolay kimseyi beğenmez bir Yengeç
Kavga bir Yengecin en son başvuracağı yoldur ve bir yengeç kavga ediyorsa bil ki haklıdır
Yengeç aşkı için Acıya Şikayetsiz Katlanabilir ama sürekli acı çektiren birine katlanamaz…
Bir Yengeç Kendisine yapılan iyi şeylerinde, kötü şeylerinde karşılığını mutlaka verir
Kimseyi incitmekten hoşlanmaz bir Yengeç. Dingin Karakterlidir ama bazı insanlar zorla “gel kafamı kır” der
Bir Yengeç sevdiği insanla bazen tatlı tatlı birbirini yemek ister.. Hiç Tartışmadan kavga etmeden aşkın tadı çıkmaz ki
Bir Yengecin “Amaaan” deyip geçtiği şey bir kelime daha ilgiyi hak etmiyordur
Her şeyden önce şirindir bir Yengeç. Kanı sıcaktır, Pozitif bir elektriği vardır.

ASLAN:
Zamanında söylediğin Bir kelime bir cümle bir Aslanın kalbini almaya yeter bazen. Ama zamanını kaçırırsan Destan yazsan fayda etmez
Zor olanı sever bir Aslan çünkü kendisi de zordur ve iki zor insanın aşkı muhteşem olur! Çünkü Aşkta zoru sever…
Sonra değil bir Aslanı şimdi mutlu edeceksen et. Sonraya ertelenmez bir Aslan
Bir Aslanın canı bazen pencereyi açıp Bağırıp kapatmak ister.
İnsana, insan – Oduna, odun- Hıyara, Hıyar – Hayvana, hayvan muamelesi yapar bir Aslan
Bir Aslanın işine karışma! Kendi işine bak
Karşısındaki insana Ders vermekten hoşlanır bir Aslan. Kimsenin yaptığını yanına bırakmaz

BAŞAK:
Doğruları söyler Başak! Bazı insanların Doğruları duymak işine gelmediği için Başağı Pek sevmezler… Olsun sevmesinler
Bir Başağın dağınıklığının bile bir düzeni vardır.
Bir Başak bir şeye “Hayır” dediyse; Ne kadar yalakalık yaparsan yap cevabı yine “Hayır” dır
Çikolatasını yiyenin bir Başak Başının etini yer
Bir Başak hayatında kalmak yerine gitmeyi tercih edene “Kal” demez Yol verir.

TERAZİ:
Terazin kalbini kırdıktan sonra hiçbir şey yapmadan kendi haline bırakırsan! Döndüğünde duyacağın şey “Defol git” olur
Terazi birinden gıcık aldığı zaman üstünü karalamaz. Onun olduğu sayfayı komple hayatından kopartıp ateşe atar
Varlığıyla yokluğu bir olan insanların bir Terazinin hayatında işi yoktur
Kendini isteyeni değil bir Terazi kendi istediğini ister
Hafif çatlaktır Terazi bu sebepten ben onları çok severim. Bu Dünyada hafif çatlak olmak lazım bu devirde
Pire için yorgan yakar bir Terazi
Bir şey yapar bir Terazinin kalbini kırarsın. Sonra 1000 şey yapsan Terazinin kalbini eski haline getiremezsin

AKREP:
Bir Akrebin canı bazen İsyan etmek ister
Bir Akrebi kaybeden bir daha rüyasında bile göremez
Bazı insanlar bir Akrebi gıcık etmek için yaratılmıştır. Yok olasıcalar
Unutmaz bir Akrep, bir Köşeye yazar. Karşısındaki aynı hatayı 2. kez yaparsa ikisinin birden hesabını sorar

YAY:
Kafanla düşünmeyi bırakıp kalbinle düşünmeye başladığın zaman bir Yay insanını tam olarak anlarsın
Kıroluk yapanı Kıroluğuyla baş başa bırakır çeker gider bir Yay. Hiç çekemez
Uzun ve güvenli olanı yolu değil, kestirme ve eğlenceli olan yolu tercih eder! Dünyaya bir kez gelmiştir ve geldiğine değsin ister
Sen “Sen” olmaktan vazgeçmediğin sürece bir Yay senden vazgeçmez
Bir Yay Kaşı gözü ayrı oynayan sevgilinin kaşıyla gözünün yerini değiştirir
Bir Yayın karşısında ayağını denk almayan; Sonunda pabuçlarını bile giyemeden kaçmak zorunda kalır
Hiçbir şey olmamış gibi yapamaz bir Yay! Her şeyi bekle ama bir Yaydan bunu bekleme

OĞLAK:
Hem eğlenilecek hem de evlenilecek insandır Oğlak! İkisini de bir arada yapabilirsin
Geçip giden şeye; “Hayat” denir… Bir Oğlağın yanında geçip giden şeye; “Yaşamak” denir… Fark var
Bir Oğlağın canı Bazen derdini birine anlatmak ve rahatlamak ister
Kaybettiğin paranın her türlüsünü yeniden kazanabilirsin! ama kaybettiğin bir Oğlağın kalbiyse yeniden zor kazanırsın
Acılara İnat Gülmeyi öğrenmiştir bir Oğlak
Bir Oğlaktan istemeyi bilmezsen dediğini hayatta yapmaz
KOVA:

İçi içinde saklıdır bir Kovanın içine girmeden içinde ne yaşadığını bilemezsin
Bir Kovanın anladığı tek dil tatlı dildir. Konuşmayı bilmiyorsan çek o dilini içeri
Bir Kovanın canı bazen birini makaraya alıp gülmek ister
Bir Kova geri adım atmayı değil hayallerinin peşinden koşmayı sever.
Can ciğer dostları vardır Kovanın aralarında konuştukları şey hep iki kişi arasında kalır. Dışarı çıkmaz
Sürekli çıkarının peşinde koşan insanları hayatından çıkartır bir Kova
BALIK:

Bir Balık derdini sıkıntısını içinde yaşayacak, içinde yaşadıklarını kimseye hissettirmeyecek kadar güçlüdür
Bir Balığın canı bazen hiç kimseyi istemez, yalnız kalmak ister
Çok konuşmaz bir Balık az konuşur öz konuşur ve son damladır bir Balığın hep sabrını taşıran. O damlayı damlatanın vay haline
Bir Balığın Mallığa tahammülü yoktur.
Bir İlişki bittikten sonra Balık ilişkisinin bitmiş olmasından çok; Boş bir insanla kaybettiği zamana acır!.


(Alıntı)

20 Ocak 2014 Pazartesi

Pazartesi Eğlencesi "91"

Pazartesi Halleri
İyi Fikir
Bir kucak mutluluk
Günün Duası
Annesinin tek tanesi
Şuanda nerede olmak isterdiniz?

Günün Sözü
Hayattan bir kare
Babasının tek tanesi
Oğlumsuz olmaz

17 Ocak 2014 Cuma

Sen Doğru Ol!.

Dervişin biri eski İstanbul sokaklarında :
‘-Sen doğru ol kem belasını bulur.Sen doğru ol kem belasını bulur.’Diye diye dolaşıyormuş.Padişahın biri tebdil-i kıyafet çarşıda gezerken dervişin sözlerini duymuş,ilgisini çekmiş ve dervişe :

-Her gün sarayıma gel seninle muhabbet ederiz ‘demiş.
Dervişimiz ertesi gün ……
...
Sarayın kapısına gitmiş padişahın karşısına çıkarılmış sohbet muhabbet zaman geçmiş saraydan ayrılırken padişah dervişin cebine bir altın konulmasını emretmiş.
Sarayın dışında dervişimizi takip eden sahte derviş kılıklı biri yanına yanaşmış ,

-Ya arkadaş ,Padişah seni neden saraya davet etti ?Derdi neymiş?’falan filan bir yığın sorgu suale tutmuş.Her gün bir altın aldığını da öğrenince.’Onun yaptığı işi ben de yaparım’ diye düşünmüş.Sormuş,

-Ya kardeş, her gün ben de seninle gelsem rahatsız olmazsın değil mi?’ demiş belki Padişah bana da bir altın verir çoluk çocuğum nasiplenir.’

İyi dervişimiz:

-Padişahım kabul ederse neden olmasın sende gelirsin tabii ‘demiş.
Gel zaman git zaman padişah her muhabbet sonrası bir ona bir öbürüne birer altın verdirir olmuuuş.
Sahte derviş bir sabah gerçek dervişimizi çorba içmeye davet etmiş.Garsona da gizlice arkadaşının çorbasına bol sarımsak koymasını tembihlemiş.Gerçek dervişin

-Padişah’ımla muhabbet ederken kötü kokarım ‘sözlerine sözüm ona çare de üretmiş

-ağzına mendil tutarsın kardeşim ‘demiş.O gün aynen böyle olmuş bizim derviş ağzını mendille örterek padişahla söyleşisini sürdürmüş.Bu arada sahte derviş fırsat bulduğunda Padişahın kulağına eğilip,

- efendim arkadaşım ağzını mendille neden kapatıyordu biliyor musunuz ,ağzınız kokuyormuş o kokuyu duymamak için’ demiş.
Padişah çok sinirlenmiş çağırın o dervişi demiş. gerçek dervişimize sarayın fırıncısına verilmek üzere bir pusula vermiş ve ,

-Al bunu fırıncıya götür’ demiş.okuma yazması yok tabii tam kapıdan çıkıp fırıncıya gidecekken sahte derviş :

-İstersen ver o pusulayı ben götüreyim fırıncıya , belki Padişah ekmek lütfetmiştir çocuklara götürürüm senin ekmeğe ihtiyacın mı olur?’ demiş.

Onunda okuması yok,pusula böylece sahte dervişin elinden fırıncıya ulaşmış. Fırıncı kağıtta yazılan ‘bunu sana getireni kızgın fırına at’ emrini hemen yerine getirip sahte dervişi küt ,alev alev yanan kızgın fırına yollamış.Ertesi gün gerçek derviş yine saraya gelmiş.Padişah şaşırmış:

- Hayrola sen dün fırıncıya gitmedin mi ?’diye sormuş..Derviş de olanları birbir anlatmış.Padişah dervişin kulağına eğilmiş:

-SEN DOĞRU OL ,KEM BELASINI BULUR ‘demiş.

Karar Sizin!


Bugün yaşayacağım her şeyi ben seçeceğim;
Ya kızacağım yağmura etrafı ıslatıyor diye,
Ya da seveceğim onu çiçeklerimi suladığı için...
Ya sıkılacağım param yok diye,
Ya da harcamalarımı planlayıp, müsriflikten uzak kalmaya çalışacağım......
Ya sızlanacağım bozulan sağlığıma,
Ya da hayatta olmayı kutlayacağım...
Ya içli içli sitem edeceğim anne babama, beni büyütürken veremedikleri şeyler yüzünden,
Ya da onları yürekten seveceğim beni dünyaya getirdikleri için...
Ya sıkıntı basacak dikenli güllere katlanmak zorundayım diye,
Ya da dikenlerin gülleri var diyerek umut dolacağım...
Ya kaybettiğim dostlar için yas tutacağım,
Ya da yeni insanlarla yeni dostluklar peşinde koşacağım...
Ya işe gitmek zorunda olduğum için mızırdanacağım,
Ya da gidecek bir işim olduğu için sevinç dolacağım...
Ya ev işleri yapmak eziyet olacak bana,
Ya da işlerini yaptığım o evde aklımı, ruhumu ve bedenimi barındırabildiğim için minnettar olacağım...
Belki yeni şeyler öğrenmek istemeyecek canım,
Ya kızgın olacağım -öğrenmek gereken ne çok şey var- diye,
Ya da ufak tefek de olsa faydalı ne varsa öğrenmeye çalışacağım...

~ L.Rosten ~

14 Ocak 2014 Salı

365 Günlük

Yüzünü görmediğin insanlar vardır, yüzünü güldürür :) Az önce kargo geldi, 365 Günlük İsimli bloğun yazarı Elife sürpriz yapmış oğluşla bize... 

Kayra paket açılınca sabırsızca aynı bu soruları sıraladı... "Anne plimi izyeyebiliy miyim, O abyaya biz dittik mi, Uzaktan mı döndermiş taygoyu? :)))

Yüreğinin güzelliği sesine vuran sevgi dolu arkadaşım, içten notların, güzel hediyelerin ve bizi düşündüğün için çok çok teşekkür ediyoruz....

13 Ocak 2014 Pazartesi

Dalai Lama

"Sevdiklerinize uçmaları için kanatlar, geri dönebilmeleri için kökler verin... 

Ve de yanınızda kalmaları için nedenler.." 


Dalai Lama

Pazartesi Eğlencesi "90"

Pazartesi Halleri
İyi Fikir
Bebeği...
Günün Duası
Annnesinin Yavruları
Günün Sözü
Şuanda nerede olmak isterdiniz?
Filmden bir kare
Babasının Yavruları
Oğlumsuz Olmaz

12 Ocak 2014 Pazar

Hayırlı Kandiller

Bu güzel gecenin feyzi üzerimize, rahmeti geçmişimize, bereketi evimize, nuru ahiretimize, sıcaklığı yuvamıza dolsun. _Mevlid Kandilimiz mübarek olsun _

8 Ocak 2014 Çarşamba

Çocuk Kalanlar


Çocukken çok büyük diye anımsadığımız bahçeleri, evleri, avluları yıllar sonra ziyaret ettiğimizde çoğu kez çocukluk imgelemimizin bizi yanıltmış olduğunu görür, gördüklerimiz karşısında hayal kırıklığına kapılırız...

Hiçbir şey bizim hatırladığımız ve sandığımız kadar büyük ya da geniş değildir.... Bizi yanıltan çocukluktur, diye düşünürüz... Belki de büyümemiş çocukların hayatları boyunca yanılmaları bu yüzdendir.



-Murathan Mungan-

7 Ocak 2014 Salı

2014'e Nasıl mı Girdik?

Oğluşumla evimizi süsledik...
 Bol Bol keyif yaptık...
Yeni yıl filmleri izledik
1.Tatlı Cadının Hediyesi
2.Noel Öpücüğü
3.Noel Baba Evleniyor
4.Tek İsteği Noel
5.Benim Gecem
6.Noel Tatilini Kurtaran Köpek
Alışveriş Yaptık
 
Elimdeki şekerden daha tatlıyım çalışması yaptık...
 Sevgi seli yaşadık
Oğlumun babası çalıştığından o gece, bu karede bizimle olmadığından hüzün yaşadık...
 Poz verdik
Kuzenim ve ailesi yeni yıla bizimle girdiği için çok mutlu olduk...
Gelen hediyelerimizi aldık
Oğlumun hediyeleri çok beğendik
Atıştırdık
Yeni Yıl Sabahının ilk fotoğrafını çektik...