19 Aralık 2017 Salı

Pazartesi


Günaydın pazartesi uyandım; Serin ve karanlık. Gün güzel olsun dilekleri, kahvaltı telaşı, hemen kahvaltı bitmeli okula yetişmeli. Koşar adım okula yaklaşmışken yol kenarına gelip Kayra ile duruyoruz. İstiklal Marşı okunuyor, bir güzel duygudur yüreğimize yayılıyor...

Eve geldim keyifle geçen hafta sonunun temizliği vardı elbet. Çamaşırları astım. Bulaşık makinesini yerleştirdim. Aslı Enver dinliyorum. Ne de güzel söylüyor. "Geliyor bak kalem kaşlı, Eteği belinde, gül de takmış. Gül de takmış. Al dudaklar, mor sümbüller Öyle de güzel, ince de belli ince de belli......" Biten şarkı ile çıkıyorum dışarı. Bugün sınıfta meyve sırası Kayra da olduğu için özenle seçtiğim havuçları, miniklere okula yetiştiriyorum.

Telefon çalıyor eşim, konuşuyoruz, biraz işten, biraz evden. Telefonu kapattığımda yemek pişmişti. Ocağın altını söndürüp Kayra'yı öğlen yemeği için okuldan almaya gidiyorum. Eve gelirken Kayra'nın okul maceralarını dinliyorum. Eve gelmeyi seviyorum.

Yemeği yemiş, evden çıkmış tam zil çalarken okulda oluyoruz. Eve geldiğimde, telefonu çalar halde buluyorum. Ceren'in annesi Akile. Satranç turnuvaları için konuşuyoruz, yarın satranç hocasını arayıp bilgi alalım diye konuşup kapatıyoruz.

Küçük bir mozaik pasta yapıp dondurucuya atıyorum. Evi süpürüyor, sonrasında toz alıyorum. Kapı çalıyor, Üst kattan daire 8.'de oturan komşum. Daire 6'da oturan komşumuzun bitmek tükenmek bilmeyen sorunlarını anlatıyor. Apartman yönetici olmak dinlemeyi gerektiriyor. Teras için kilit alalım diyor giderken.

Kayra okuldan çıktığında ben klasör elimde okul bahçesinde onu bekliyorum. Hoplayarak geliyor yanıma. Okul çantasını bana verip klasörü alıyor. Etüt için pazartesi, Ceren'in babası, salı ise Yağmur'un annesi araba ile götürüyor çocukları. Neşe içinde arabada gülümseyen minikler el sallıyor, diğer anneler ile arkalarından dua edip uğurluyoruz.

Birinci sınıflarından beri, biz de anneleri ile beşimiz arkadaşız, Efe'nin annesi hariç Efe ile anasınıfından beri birlikteler. O zamandan beri Kayra ile Efe hep aynı sınıfta aynı sırada oturuyorlar.

Çocuklar etütte gittiğinde bizde her hafta müsait olursak birbirimizin evinde sohbet edip çocukları bekliyoruz iki saat. Canan'ın işi olduğundan Sevgi ve Dilek ile geliyoruz bize. Sohbet ederken Canım arkadaşım Aylin'den gelen fotoğrafla günüm şenleniyor, henüz bir aylık bile olmayan Kürşat Emir'in tatlı halleri... Maşallah diyorum 41 kere... Arkadaşlarımında hayır duasını alırım. İki saatin nasıl geçtiğine inanamıyoruz çocukları almaya giderken.

Anneler ve çocuklarımız bir süre birlikte yürüyor sonra hepimiz evlerimize gitmek için dağılıyoruz. Kayra'ya bir dilim pasta kesip, bir kaç tana kayısı kurusu ile tabağını hazırlıyor. Bir yandan da süt ısıtıyorum. Bir şeyler atıştırdıktan sonra derslerini yapmak üzere hazırlanıyor. Bir süredir Meryem'in tabağının ben de olduğunu hatırlıyorum. Tabağı doldururken, kazağı geliyor aklıma, geçen hafta spordan çıkıp onlara gittiğim zaman üşüdüğünde vermişti. "yıkayıp öyle getiririm" demiştim. Astığım çamaşırlar arasından alıyorum kazağı, biraz nemli, "söylerim evinde kendi kurutur" diye geçiriyorum içimden...

Meryem'den dönerken Daire 5'te oturan Ayşe teyze ile karşılaşıyoruz yine sitem ediyor; "hiç gelmiyorsun bana, bir kahve içmeye bile gelmedin" diyor. Yüzündeki hüzün kalbime değiyor. Ayşe teyzenin başka şehirde oturan evli bir kızı var. Yazın yaylada, kışın burada yalnız kalıyor. "Müsaitsen 10 dakika sonra kahve içmeye gelirim Ayşe teyze." diyorum. Tatlı bir tebessümün Ayşe teyzenin yüzünde dolandığını görüyorum. Kapıyı açarken ben de gülümsüyorum.

Akşam namazını kılıyorum. Kayra'nın dersi bitmedi. Evde kalıp ödevini yapmak istiyor. Kahve içip gelirim diyorum giderken...

Kahveleri ben yapıyorum, kendime sade, Ayşe teyzeye orta şekerli. Sohbet ediyoruz. O daha çok tanımadığım kişilerden söz ediyor, aslında benim de çok da ilgimi çekmiyor. Kahveler bittiğinde fincanları yıkıyorum. Kayra evde diyerek müsade istiyorum. Yıkadığım tabağımı alırken, Komşum buzluktan yaprak çıkararak "sararsın" diyor. "Ayşe teyze gücenme ama ben onu almayayım saramam" diyorum. "Sen içini hazırla ben gelir sararım" diyor. "Allah razı olsun, almış kadar oldum, iç hazırlamak için de olsa vakitim olmaz, ben biliyorum beni" diyorum Doğru söylemenin rahatlığı içinde... Elini omuzuma koyarak "ben sararım sana yersiniz oğlunla, eşinle kızım" diyor. Mahçup gülümseyişimle iniyorum alt kata...

Kayra'nın ödevi az kalmış. Benim de telefonum çalıyor hattın diğer ucunda Satranç hocamız Yaşar hanım. Kayra'nın lisansı için aramış. Turnuvalar için yarın arayacaktık sizi dedim. Bilgi verdi, kapattıķtan sonra da oğlumun satranç oynarken çekilmiş fotoğraflarını gönderdi. Ne güzel de gülmüş. Akile'yi aradım, "yarın Yaşar hanımı aramanıza gerek yok. Bilgi verdi." dedim kısa bir konuşmadan sonra telefonu kapattım.

Tam oğlumun dersi bitmişti ki kapı çaldı. Daire 10'daki komşum ve iki küçük oğlu, Kayra'dan bir iki yaş büyükler. Dış kapının elektriği bozulmuş onu yaptırabilir miyiz? diye soruyor. Kendisi çalıştığından uzun süredir görüşemiyorduk. Konuşma uzayınca eve davet ettim kahve için. "Hem de çocuklar oynarlar" dedim. Kayra'nın odasına çocuklara meyve götürdüm. Bize de kahve yapacaktım ki, arkadaşlarımla ve Ayşe teyze ile beraber kahve içtikten sonra bir kahve daha içecek durumda olmadığımı fark ederek sadece bir fincan kahve yaptım. Bir fincan bitki çayı ile Pınar'a eşlik ettim. Keyifli geçen bir sohbet oldu, okuduğu kitaplardan, okuduğum kitaplardan konuştuk bolca... Saat dokuzu geçiyordu gittiklerinde.

Yine dolu dolu geçen bir güne Hoşçakal diyorum akşamla beraber.
Gecenin sesini duymadan uyuyorum.






13 Mayıs 2017 Cumartesi

ANNELER VE ANNE ADAYLARI! GELECEKTEKİ SİZE MEKTUP GÖNDERMEYE HAZIR MISINIZ?


Arçelik’in gözünde tüm anneler kraliçedir.
Anneler günü’nüz kutlu olsun!
Anneler ve anne adayları!
Gelecekteki size mektup göndermeye hazır mısınız?
Bu sayfadan gelecekteki bir güne mektup yazın, hem bugünden geleceği düşünmek için kendinize zaman ayırın hem de kendinize gelecekten bakma imkanı yaratın. “Anneyim” ya da “Anne olacağım” butonlarından birine basın. Mektubu doldurun. Gelecekte bir tarih belirleyin. Size o tarihte kendinize yazığını mektubu gönderelim.
İnsanın düşünceleri her gün değişiyor. Hele ki anne olmak insana bambaşka bir duygu kazandırıyor. Bu mektubu göndererek bugünkü hislerinizi gelecekte de hatırlamak ve geçmişteki hislerinizle o günkü hislerinizi karşılaştırma fırsatı bulacaksınız.
Bir boomads advertorial içeriğidir.