29 Ekim 2012 Pazartesi

Cumhuriyet Bayramını Kutladık

Gün doğumu Şöleni adeta bekliyordu... Gökyüzü renklerini Cumhuriyet Bayramına yakışır şekilde boyamış güne hazırlanıyordu... Doğa böylesine güzelleştirirken çevreyi biz ne diye duralım ki...
 
 Oğlumla babası balkonumuza bayrağımıza asıyorlar... :)
 
 Sevgi Seli :)
 
 Günün Fotoğrafı
 
Akşam olmuş, Fener alayına geçit veriyordu... Evimize Cumhuriyet şarkıları yükseliyor, tüyler diken diken oluyordu... Coşkuyu, coşkuyla selamlıyor, oğlumla balkonda heyecan içinde töreni seyrediyorduk...
Havai fişek gösterileri muhteşemdi...



Bu güzel günü böyle mutluluk duyarak kutladık...
 

Pazartesi Eğlencesi "31"

Bu pazartesi çifte bayram :))

Süper fikir
En  güzel anlar

Anne bebeği ile yalnız kalırsa...
 
Günün Duası

Şuanda nerede olmak isterdiniz?

Günün Sözü


Filmden bir kare

Bana bebeği ile yalnız kalırsa...

Oğlumsuz Olmaz



28 Ekim 2012 Pazar

Siz Hiç Güneşi Ağlarken Gördünüz mü?

Arka Kapak
Bir pazar gecesiydi. Dişlerimi fırçalamış, pijamalarımı giymiş, yatmaya hazırlanıyordum. Tam yastığa başımı koymuştum ki; birden kalbimin zili çaldı. Dışarıdan belli belirsiz bir ses:
“Müsaitseniz bu sıralar size âşık olmaya gelebilir miyim?” diyordu. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Hiçbir hazırlığım yokken nerden çıkmıştı bu davetsiz misafir? Hem önceden haber vermiş olsaydı börek falan açardım. Şimdi ona kapıyı açarsam ne ikram ederim? Evde yok numarası mı yapsam acaba? Hem sesimi çıkarmazsam aradığı aşkın bu kalpte olmadığını düşünüp geri döner. Offf… Ne vardı da hazırlanmadım. Yıllar sonra bir misafir zilimi çalıyor ama ben kapıyı açamıyorum. Acaba ekmek ile su ikram etsem ayıp olur mu? Neden ayıp olsun canım. Misafir umduğunu değil, bulduğunu yaşar. Kapıdaki misafirimi çok da fazla bekletmemek için hemen kapıyı açtım. Ama o çoktan gitmişti…
Sensiz hayat, benden vazgeçiyor…

Yorumum
Arka kapağın cazibesine kapılıp okumaya başladım... Esas oğlan Sercan Alanya'nın bir köyünde yaşamaktadır ve bir sel sonucu sevdiği kızı ve babasını kaybetmiştir... Annesini, askere gitecek olan ağbeyini, kız kardeşi Ümmü'yü, küçük kardeşi Erdal'ı köyde bırakıp Bursa'ya ünevsiteye gitmesiyle başına gelen felaketler silsilesi diyebilirim... Aralarda geçen anlatım ifadeleri hoşuma gitse de sonu hayal kırıklığı oldu...

26 Ekim 2012 Cuma

Bizde Bayram

Bizde bayram sabah babamızın bayram namazına gitmesiyle başlar... Sonrasında evimizde beraberce bayramlaşmalarımız... Güzel bir kahvaltıyı, kahve takip eder... Vee geleneksel fotoğraf çekilmemiz :)) Her bayram kareler yakındır, bu bayram bir iki değişik poz verdik...
 Sevdiklerimizden uzakta olmamız, telefona yakınlığımızı daha da arttırır bayram günleri... Aramalar, mesajlar, e-mail kutlama etkinliklerimiz devam eder bir süre :))
 Bu bayram  oğlum bayramlıklarını giyip, Kayra: ben bişey odum, ben ne oodum anne? Dedi... Ben: Yakışıklı oldun oğlum... Kayra: Ebet Ebet yatışıttı odummm... Dedi... Sonra oğlum bayramları yakışıklı olur :)))


 Fotoğraf makinesi kurulur, karşısına hızla geçerken kimi vakit komik anlar yaşanır, kimi vakit eşim: Tamam yeter vaktimiz kalmıyor daha işe gideceğim...  Der. Kimi zaman da Kayra'yı zor zahmet ikna ederiz fotoğraf çekmek için... :))
 Kısa süreli komşu ziyareti, (Daha çok apartman içi :) ) Sonra dışarı gezmeye çıkarız... Bu bayram 29 Ekime yaklaştığımız için sokaklar çok güzeldi...
 Dün alışveriş merkezine gezmeye gittik, İsmail öğleden sonra çalıştığı için kısıtlı vaktimiz vardı... Orada Yengemlerle karşılaştık ki gün içinde kendilerine gidecektik, bizim için iyi bir tesadüf oldu :)) İsmail işe giderken çocukları bowling oynamaya davet edip işe gitti... Biz de yemeğimizi yedik yengemle sohbet ettik...( Amcamın eşi) aslında yenge diyorum ama aynı yaştayız :))) iki tatlı çocuğu var resimlerde yer alıyor... :)


Bowling oynarken bir kaç kare... Flaş gözlerini alınca çareyi gözlerini kapatmakta buldu :)
 Oğlum büyümüşte Elif ablası ve Enes abisiyle ile oynarmış :)) Anne ve çocukları, o kareyi çok sevdim... Jetonlarımız içeceklerimiz renk olsun arada dedim :))
 
Sonra Yengemlere gittik, amcamlada bayramlaştım... Sohbet, muhabbet akşam oldu eve gelişimiz... Oğluşum erkenden yattı, oyuna dalıp atlamıştı... Oğlumun bayram hediyeleri, bayram şekersiz ve tatlısız olmaz... Bu bayram şekerpare yaptım... Gül ise eşimden :)) Bizim birinci günümüz böyle geçti...

23 Ekim 2012 Salı

Ayışığı Kedisi

Sevgili Ayşım'ın kitabı yeni çıkmış... Mutluluğunu bir nebze olsun paylaşmak için hemen sipariş verdim kitabını, bugün geldi :)) Elime aldığımda öyle sevindim ki, ... Kitap kapağı hayranlık uyandırıyor... Taze kitap kokusunu içinde ki satırlar pekiştiriyor... Bir çırpıda değil, sindire sindire okumak istiyorum... Ve bu eseri kitaplığımda özenle saklayacağım arkadaşımın anısına :) Başarılarının devamını, nice sayfalara imzasını atmasını dilerim... Güzellikler paylaşılınca daha büyük anlam taşıyor...

22 Ekim 2012 Pazartesi

Pazartesi Eğlencesi "30"

:)

Ne Pratik...

Aile olacaklar...

Günün Duası

Anne kız gezmeye giderler...

Şuanda nerede olmak isterdiniz?

Issız Adam filminden

Günün sözü

Baba kız pikniğe giderler...

Oğlumsuz Olmaz



21 Ekim 2012 Pazar

Yağmur

Bugün burada bulutların gözleri parlıyor...  Güneş gökyüzünü aralamış bir bakıp, bir kayboluyor... Antalya ılık, ıslak gülümsüyor...

19 Ekim 2012 Cuma

Üç gün Ve Blogger Dostluğuna Teşekkürler

Çarşamba: Bir Kase Lezzet, Bıraktığım İzler (Tala) O gün Kayra ile Ayşe ablanın sıcak yuvasının kapısını açtık :) Güler yüzlü bir karşılamanın tadını ben çıkardım... Oğluşum uyuduğu için onu diğer odaya yatırdık... Ayşe ablanın bloğunda küçüm bir tasarım yapmıştım... Hemen pc başına geçip sevinçle onları kayıt ettik... Sonrasında çok değerli arkadaşımız Tala'da bize katıldı... Ev sahibinin biz misafiri için hazırladığı özel masayı resimlemekten keyif aldık... Ama daha keyifli bir şey vardı, o güzelim lezzetlerin tadına bakmak... Ayşe ablacığımın eli çok lezzetli, her şey için teşekkürler... Ve Tala güzel yüreğin, paylaştığın duyguların için teşekkürler...
 Perşembe: Limonatam Ve Kurabiyem Antalya'da güneş şehrin her yerinde dans ediyordu... Mutlu bir günün habercisi mi neydi? Jale ile ilk kez buluşacaktık... Bir gün önce sesini duydum telefonda, öyle içtendi ki, sanki tanıdığım biri, hatta abartısız çok uzun zaman görüşememişiz de özlemişim hissine kapıldım... Şaşırtıcıydı... Biz o güneşli güne dönelim :) Terracity, Değirmen Pastanesinde buluştuk... Evet yanılmamıştım, o samimiyet görüştüğümüzde de gerçekleşti... Öyle sohbet ettik ki tek kare fotoğraf çektirmek aklımıza bile gelmedi...  :) Jale'nin güzel kızı okulda olduğundan o aramızda değildi, Kayra geldi, geldi de ne oldu sanki :) bize katılmadı arabasında uykusundaydı... Diğer buluşmamızda onlarıda tanıştıracağız nasipse :) Gün güneşli güzel, Jale içten samimi, ben mutlu ve huzurluydım... Fakat aramızda en hızlı olan zamandı... Damla sakızlı kahveli sohbetimizin tadı damağımızda kaldı, aynı duyguları karşılıklı yaşadığımızı hissettiğim için çoğul anlattım :) Jale'ciğim kitaplarını benimle paylaştı. Kitap deyince akan sular durur, Jale içinde değerler aynıydı... Çok teşekkür ederim ama ne kadar teşekkür etsem az gelir... bir de resim çerçevesi almış benim için hemen fotoğrafımızı yerleştirdim Ve oğluma Turkcell tavuğu ve Yumurtalık kaplumbağa almış... Kayra eve gelince Jale teyzesinin hediyelerine çok sevindi... Jale teyzesine Kayra adına teşekkür ediyorum... Jale'ciğimin güzel hediyelerini kolaj yaparak sunmayı tasarlamıştım ama tek bir kare fotoğraflayabildim, Kayra uyanınca onunla ilgilendim...  Jale gülen gözlerin ve tatlı sözlerin için teşekkürler...
Cuma: Kelebek Gibi'nin düzenlediği Pembe Zarf etkinliğine katılmıştım ve mektubum bugün geldi.. Öncelikle bu etkinliği düzenleyen arkadaşımıza çok teşekkür ediyorum... Dilara'nın O süslü, pembe mektubunu sevinçle açtım... İçinden iki tane anlamlı sözleri olan magnet çıktı... Ve en önemlisi üç tane dosyaya yazılmış içten ve nezaketli sözleri... Mektubun ayrı bir tadının olduğunu bir kez daha hissettim... Ve anlıyorum ki insanlar birbirlerini göremeseler bile gönül bağı ile iletişe geçip o mutluluğu yaşayabiliyorlar... Dilara mektubun için, sevgini hissettirdiğin için teşekkürler...