4 Haziran 2014 Çarşamba

Sevgiyi Gerçekten Bilenler


Bir gün sormuşlar ermişlerden birine:
“Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?”
“Bakın göstereyim” demiş, ermiş.
Bir sofra hazırlamış ve önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırmış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da 'derviş kaşıkları' denilen bir metre boyunda kaşıklar…
Ermiş, sofradakilere, "Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir şart koymuş. "Peki!" deyip içmeye teşebbüs etmiş sofradakiler. Fakat o da ne?!.. Kaşıklar uzun geldiği için, bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar ki beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar
sofradan.
Bunun üzerine, "Şimdi.." demiş ermiş, “Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe”
Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyurun" denilince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp doldurmuş ve karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan.
"İşte!" demiş ermiş ve eklemiş:
“Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa, o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Şüphesiz ve şunu da unutmayın, hayat pazarında alan değil, veren kazançtadır daima.”

(Alıntı)

2 yorum:

Değerli Düşünceleriniz İçin Teşekkürler...