19 Nisan 2012 Perşembe

Gerçek Güzellik

Bebeğimi görebilir miyim' dedi yeni anne. Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını dondu ve camdan bakmaya başladı. Bebeğin kulakları yoktu...

Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı. A...radan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı.
Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu... Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı; ağlayarak - 'Büyük bir çocuk bana ucube dedi...'

Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir öğrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmış olsaydı.
Annesi, her zaman ona, - 'Genç insanların arasına karşımalısın' diyordu, ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu. Delikanlının babası, aile doktoru ile oğlunun sorunu ile ilgili görüştü; - 'Hiçbir şey yapılamaz mı? ' diye sordu. Doktor; - 'Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir' dedi. Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı.

İki yıl geçti bir gün babası - 'Hastaneye gidiyorsun oğlum, annen ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır' dedi.
Operasyon çok başarılı geçti ve. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçti, bir gün babasına gidip sordu: - 'Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım...' - 'Bir şey yapabileceğini sanmıyorum' dedi babası. - 'Fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil...'

Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi... Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavaşça annesinin başına elini uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu. - 'Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu' diye fısıldadı babası. - '..ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi? '
Delikanlı hıçkırıklarını tutamıyordu...
UNUTMAYIN ANNELERİN HAKKI ÖDENEMEYECEĞİ GİBİ,GERÇEK GÜZELLİK FİZİKİ GÖRÜNÜŞTE DEĞİL,ANCAK RUH VE KARAKTERDEDİR...
Alıntı

8 yorum:

  1. Anne olmadan önce duydugumuz ,okudugumuz kelimeler sözler, duygular çok başkaydı anne olduktan sonra çok başka sagol paylaşının için canım....

    YanıtlaSil
  2. (fadinin sanati)
    Teşekkürler canım, anneliğin hissini yaşamak öyle ayrıcalık ki, Rabbim her isteyene nasip etsin...

    YanıtlaSil
  3. Annelerin hakkını hiçbir şekilde ödeyemeyiz sanırım.Buna çok benzeyen bir yazı daha okumuştum.Paylaştığın için teşekkürler :))

    YanıtlaSil
  4. Çok duygusalmış bu...
    Annelerimiz öyle fedakarlar ki ah vefakar fedakar anam benim :)))
    Bu hikayeyi okuduktan sonra gidip sarılmak istedim ona sımsıkı... :)

    YanıtlaSil
  5. (İrem)
    Haklısınız annelerimizin haklarını ödeyemeyiz...
    Değerli Düşünceleriniz için ben teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  6. (Kaybolmuş Bir Denizyıldızı)
    Allah Annelerimizin eksikliğini yaşatmasın...
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  7. uzun zamandır kimseyi gezemiyordum ne kadar güzel şeyler paylaşmışsın:) yine hepsini zevkle okudum..

    YanıtlaSil
  8. (Elif butik pasta tasarım)
    :) teşekkürler...
    yokluğunu farkettim...
    bu arada çocuklarımızın bayramı kutlu olsun...
    Öptüm yakışıklı minik oğlunu...

    YanıtlaSil

Değerli Düşünceleriniz İçin Teşekkürler...