Hayat Hamurum

Yarın anneler günü ve tüm mutluluk kıpırtılarıyla kutlanacak. Ben bütün annelerin bu güzel ve özel gününü kutlarken, birde tüm bayanları hatırlamak istiyorum... Ve herbirinin anne adayı olduğunu düşünerek anneler gününü kutluyor yıllar önce yazdığım bu yazıyı paylaşıyorum...

Hasretin boyut değiştiriyor git gide… Bazen insanlar mevsimleri takınır ya üzerine, ben de sonbaharı çok yakıştırıyorum kendime. Sanki sarı yaprakları saçlarıma dolanıyor, ayın yağmurları yanaklarımı ıslatıp, rüzgar mevsim şarkılarını benim için çaldırıyor…  Bu günlerde içime sığmayan bir hüzün var hayat çizginde…Çizilen hatları yaşadıklarıma yansıyıp nasır yapıyor yüreğimde…

İlk önce kokunu özlüyorum, cennetleri andıran kutsallığıyla… Sonra melek yüzünü getiriyorum aklıma, şiir gibi okunan bir solukta… Ellerin bir demet papatya, beyazı zerafetlendiren tarafıyla… Bebeğim seni özlüyorum, gönlümde yanan aşk-ı sıcaklığıyla… Gül yaprağı gibi yanağın, gözleri mi yumsam sanki hemen dudağımda…ne vakit bir ninni duysam, hayalin kucağımda…

Oğlum,  Kuzum annen seni unutmadı, sen dünüm değil yarınımsın. Alın yazın yaşamında yüce kılınsın… Ak günlere bulan da, kara gecelerde karalanma! Süt kokulu küçük kalp atışım, ağlasan benim gözyaşımsın… Hastalansan uykusuzluğum, mutsuz, huzursuz, çöllerde rehin kalmışçasına susuzluğumsun. Yavrum, hayat hamurum, nasıl şekil alıp, yaşamla nasıl yoğrulursun?

Özlemin şekilleniyor gün geçtikçe… Bazen insanlar günleri takınırlar ya üzerine, bende geceyi çok yakıştırıyorum kendime. Sanki yıldızları saçlarıma dolanıyor, ay ışığı yüzümü aydınlanıp, gece kuşları şarkılarını benim için çalıyor… Bu günlerde kalbime sığmayan bir karmaşa var yaşam yönümde… Uzanan yolları yaşadıklarıma yansıyıp kalıp yapıyor belleğimde…

Sonra yüzünü getiriyorum düşüncelerime, saçlarındaki kadifeyi ömrüme tül etmez miyim? Kirpiğindeki siyahı gözüme mil diye çekmez miyim? Anne diyebilsen kınalı kuzum, ben canımı sana daha fazla ömür diye, canına can diye vermez miyim? Sanki dudakların kızılcık, küçük kırmızıcık… Gülüversen annene birazcık. Varlığın resim olsa, ben renklerini boyayamadım. Adın kaderin, karakterin olsa da ben ismini koyamadım. Bağışla oğlum, daha babanı bulamadım, henüz seni doğuramadım…